Eren ATEŞ
İzmir’de, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kadınlar tıpkı diğer şehirler gibi kitlesel bir yürüyüş düzenledi. ’’Tek Adama Karşı Çok Kadın’’, ’’Kadının Direnişi Kadına Mirastır’’, ’’Teslimiyet İhanete Direniş Zafere Götürür’’, ’’Kadınlar Sokağa Özgürleşmeye’’, ’’Döneceğiz Dolaşacağız Her Şeyi Yoksulluğa Bağlayacağız Özlem’’, ’’Regl Kanından Değil Elindeki Kandan Utan’’ pankartları ellerinde yürürken, ’’JİN, JİYAN, AZADÎ’’ sözleri öfkeleriyle şehri kuşattı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde bu ataerkiller hükümet, yüz seksen beş kadını ve aktivistleri ’’şiddet’’ göstererek ‘’zorla’’ esir altına aldı. Sadece teyitli bu sayıya ulaşırken, kim bilir daha ne çok sesi susturmak için çabaladılar. Neden kadınlardan bu kadar korkuyorlar?
Kadına şiddete karşı yürümek, konuşmak istenilen bir günde, kadınla mücadele gerçekleşti! Ne kadar da ‘’erkek’’ bir devlet olduğunuzu gördük. Bahtiyar Aladağ, İstanbul’da üç ilçede elini kolunu sallayarak, sizlerden güç alıp eşi ve çocukları dahil yedi can aldı. 25 Kasım’da işte, böyle anılacaksınız.
Gelin bakalım geçmişte neler söylemiş kadınlar hakkında hükümetimiz ve yandaşları…
’’Bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilmem.’’
’’Ben zaten kadın ve erkek eşitliğine inanmıyorum.’’
-Recep Tayyip Erdoğan
’’Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek.’’
-Mehmet Şimşek
’’Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor’’
-Erhan Ekmekçi
Kendisinden iş isteyen bir kadına yönelerek, ’’Evdeki işler yetmiyor mu?’’
-Veysel Eroğlu
’’Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün? Anası ölsün?’’
-Melih Gökçek
’’Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur.’’
-Ayhan Sefer Üstün
Kadına yönelik erkek şiddetlerinin ve işlenen cinayetlerin asıl sebebi cezasızlık. Sen, bir sabah uyanıp, İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırıyorsun, başında olduğunu geçiyorum, yaşadığın ülkenin kadınlarından acaba haberin var mı?
Varoluş ateşimiz, sizleri yakacak.
