KÜLTÜR & SANAT

Tümü

Edremit’in Sabah Yıldızı: Sabahattin Ali

(4 Ay, 18 Gün önce)
İki bin on yılının Mayıs ayında bir otobüs yolculuğum sırasında Sabahattin Ali belgeseli çekme fikri oluşmuştu aniden. O yolculuğun sabahında hiç uyumadan internetten Sabahattin Ali’nin önceden bildiğim yaşamı hakkında bilgilerimi tazelemek ve daha farklı bilgiler bulabilmek amacıyla taramalara başladım. Tabii ki çok fazla bilgiye erişememiştim.

Metin AVDAÇ

 

 

Hatta edindiğim kimi bilgilerde yanlış bilgilerdi.
 
 
Kısa sürede ekibimi kurmuş, araştırmalara başlamış, çekim takvimimi oluşturmuş bir yol
haritası çizmiştim.
 
 
Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali ile tanışıp, belgeselin çekim izinlerini aldıktan sonra
Kırklareli’nde “Sabahattin Ali Günleri” etkinliğinde çekimlere başlamıştık.
Bir yandan kimlerle röportaj yapacağımızı, nerelerde ve ne zaman çekim yapabileceğimiz
hakkında görüşlerimizi, öğrendiklerimizi aktarıyorduk birbirimize belgesel film ekibi olarak.
Çekim yapacağımız en önemli yerlerden biri de Edremit idi. Yazın en sıcak günlerinin birinde
ekip arkadaşlarımla Edremit’e doğru yola çıktık.
 
 
Edremit’e geliş nedenimiz; Sabahattin Ali’nin yazdığı eserlere ilham aldığı, çocukluğunun
geçtiği şehirde, büyüdüğü evde, hatta “Kuyucaklı Yusuf” romanına konu edilen mahallede,
belgeselimizin çekimleriydi. Edremit’e ulaştığımızda şehirde Sabahattin Ali’ye ait izleri
ararken dönemin belediye başkanı Edremit’te “Sabahattin Ali öykü ve Şiir” yarışması
yapmaktaydı. Çekimler için güzel bir zamanlamaydı.
Sabahattin Ali’nin çocukluğunun geçtiği mahalleyi ve evini bulmuştuk. O anlar tüm çekim
ekibinde farklı duygu ve heyecan yaratmıştı.
 
 
Sabahattin Ali’nin büyüdüğü evin sahibi yaşlı bir teyzeydi. Evi bulmuştuk ama ev sahibi
yoktu. Komşuların yardımıyla ev sahiplerine ulaştık. Sabırsız birkaç saat geçirdik, önce kızı,
sonra kendisi geldi. Yöre insanın misafirperverliği ile karşıladılar bizi. Evde çekim
yapmamıza yardımcı oldular... Yaşlı kadının sıcak dostluğu, misafirperverliği usumda
silinmeyecek izler bıraktı. Çekimler sırasında yaşlı teyzenin evinde unuttuğum spor
ayakkabımı bana vermek üzere saklamış, bir yıl sonra eve tekrar bir sahne çekimine
gittiğimde “Aaaa evladım bak senin tekrar geleceğini bildiğimden ayakkabını saklamıştım”
demiş ve ayakkabımı vermişti. Çekimler bitmiş, belgesel gösterime girmişti.
Bu kez Sabahattin Ali’nin yaşadığı eve yaşlı kadına belgesel filmde kendisinin olduğu
sahneleri seyrettirmek için gitmiştim Edremit’e. Yaşlı kadın çok mutlu olmuştu kendisini
belgeselde görünce.
 
 
Belgeselin Edremit çekimleri esnasında harika bir tesadüf olmuştu. Eski gazeteci, fotoğraf
sanatçısı Ozan Sağdıç, Belediyenin düzenlediği “Sabahattin Ali öykü ve Şiir” yarışmasının
seçici jürisinde olduğundan Edremit’teydi. Sağ olsun bizden desteğini esirgememişti.
Ozan Sağdıç çok güzel bilgiler paylaşmış ve babasının Sabahattin Ali’ye nasıl sahip çıktığını,
olayların nasıl geliştiğini tam da Sabahattin Ali’nin büyüdüğü evin önünde kameralarımı
kayıtta iken Filiz Ali’ye anlatmış, Edremit ile ilgi eski fotoğraflar vermişti. Belgeselimiz için
değerli bilgilerdi. Bize mihmandarlık yaparak Sabahattin Ali’nin okuduğu ilkokulun olduğu
yere götürmüştü. Eski okul artık yoktu ama yerine yapılmış okulun çekimleri sırasında okul müdürü ile tanıştık… Okul müdürünün Sabahattin Ali’yi bilmemesi bizi üzmüştü. Bilmeme gerekçesi olarak Edremit’e yeni atanmasını söylemişti.
 
 
Belgesel çekimleri sırasında ekip olarak gözlemimiz; Edremit halkının çoğunun Sabahattin
Ali’yi yeterince bilmediğiydi. Üzülmüştük. Bu bilgisizliğin nedeni o dönem Edremit’teki
resmi ve sivil kurumların Sabahattin Ali’ye tam olarak sahiplenmediklerinden kaynaklıydı.
Bazı şehirler o şehirde iz bırakmış insan(lar), mekânlarla özdeşleşmişlerdir.
Örneğin; Sinop denilince akla cezaevi, cezaevi denilince de Sabahattin Ali gelir, ardından da
Diyojen. Bu iki isim şehirle özdeş haldedir.
 
 
Çekimleri yaptığımız günlerde “Edremit” denilince Sabahattin Ali ismi çokta ön plana
çıkmıyordu. İlk akla gelen turizm ve deniziydi.
 
 
Sabahattin Ali’nin çocukluğunun geçtiği evin “Anı Evi ve Müze” olarak halkın hizmetine
açılması Sabahattin Ali’yi şehirle daha da bütünleştirecektir. Çalışmalar bu hızla ve bu
nitelikte sürerse Edremit deyince akla Sabahattin Ali, Değirmen öyküsü, Kuyucaklı Yusuf,
Kazdağları, Hasan Boğuldu öyküsü ve çocukluğunda komşu kadınların Sabahattin Ali’ye
taktıkları “Sabah Yıldızı” lakabı gelecektir.

İSTANBUL
EURO
39.6843
DOLAR
36.5350
ARŞİV