Kamuran GÜN
Türkiye ile Diyalog Çabaları ve Saldırılar
Türkiye’nin son dönemde Rojava’daki altyapıya yönelik saldırılarını eleştiren Abdi, bu hamlelerin SDG’nin IŞİD’e karşı mücadelesini ve bölgedeki istikrarı tehdit ettiğini ifade etti. Türkiye’nin, saldırılarının gerekçesi olarak öne sürdüğü “terör tehdidi” iddialarını reddeden Abdi, Suriye Kürtlerinin savaş alanının yalnızca kendi toprakları olduğunu ve Türkiye’ye yönelik herhangi bir eylemi desteklemediklerini söyledi. Ayrıca, bu saldırıların Türkiye ile diyalog sürecini olumsuz etkilediğini ve uluslararası koalisyonun, Türkiye’ye bu konuda daha fazla baskı yapması gerektiğini belirtti.
Çözüm Süreci ve Kürtlerin Talepleri
Mazlum Abdi’nin açıklamalarında, Türkiye’de yeniden gündeme gelen çözüm süreci tartışmalarına atıf yapıldı. Abdi, Türkiye’de barışçıl bir çözüm sürecinin Suriye’deki Kürtler için de olumlu yansımaları olacağını dile getirirken, Türkiye’nin geçmişte Suriye Kürtlerini muhalefet içinde yer almaya davet ettiğini, ancak Kürtlerin haklarının bu süreçte reddedildiğini hatırlattı. Kürt sorununun çözüm adresinin Şam olduğunu ifade eden Abdi, Suriye’nin kuzeydoğusundaki özerk yönetimin korunmasının hayati önem taşıdığını savundu.
Bölgesel Dinamikler ve Zorluklar
Bölgedeki mevcut krizlerin, Suriye Kürtleri üzerindeki etkisi de büyük. Türkiye’nin saldırıları, ekonomik ambargo ve yaptırımlar nedeniyle halkın ihtiyaçlarının karşılanmasında ciddi zorluklar yaşanıyor. Abdi, bu durumun gençleri IŞİD gibi radikal grupların etkisine açık hale getirdiğini vurguladı. Ayrıca, uluslararası koalisyonun desteğinin yetersizliği konusundaki hayal kırıklığını da dile getirdi.
Mazlum Abdi’nin açıklamaları, Türkiye-Suriye-Kürt ilişkilerinin mevcut karmaşıklığını ve uluslararası topluluğun bölgedeki rolünün ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Suriye Kürtlerinin geleceği, hem yerel hem de uluslararası aktörlerin tutumlarına bağlı olarak şekillenmeye devam edecek.