Mehmet Murat YILDIRIM
Şerafettin Elçi, sadece Kürt halkı için değil, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve insan haklarının savunulması adına da çok önemli bir isimdi. Siyasi yaşamında bedeller ödemekten çekinmedi, inandığı değerleri savundu. 1970’lerde bakanlık yaptığı dönemde “Ben Kürdüm ve Kürtler var” demesi, ona ağır cezalar getirdi. Ancak bu söz, Türkiye’de ezber bozan bir cesaretin ve gerçeği ifade etmenin en yalın haliydi.
Kürt sorununa barışçıl ve demokratik bir çözüm arayışını her zaman savunan Elçi, kucaklayıcı bir anlayışla siyaseti şekillendirdi. Adalet ve eşitlik talepleriyle halkının haklı davasını parlamentoya taşırken, Türkiye toplumunun bir arada yaşama arzusunu güçlendirmeyi de amaçladı. Bu yönüyle hem Kürt mücadelesinin hem de Türkiye demokrasi tarihinin unutulmaz bir karekteri oldu.
Elçi’nin siyasete getirdiği ahlak, onur ve barışçıl söylemler; günümüzde hâlâ yol göstericidir. Kürt sorununa çözüm odaklı yaklaşımı, çatışmalardan uzak bir toplum hayalini yeşertti. Onun yokluğu, yalnızca Kürt halkı için değil, tüm Türkiye için bir kayıp oldu.
Bugün Şerafettin Elçi’yi anarken, mücadelesinin bize miras bıraktığı değerleri yaşatmak ve onun ideallerini devam ettirmek boynumuzun borcudur. Demokrasi, özgürlük ve barış arayışı sürdükçe Şerafettin Elçi’nin adı ve mücadele ruhu hep yaşayacak.
Saygı ve minnetle...
