Eren ATEŞ
ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreci başlatılmadan yapılan bu çalışmalar, bölgedeki doğayı tehdit ederken, yurttaşların yaşam alanlarını yok etmeye yönelik bir adımdır!
Korgan ilçe meydanında toplanan yurttaşlar, ellerinde, “Doğa Katliamına Hayır!”, “Madenci Yalanına Dur De!”, “Toprağımız Madenden Değerlidir!” yazılı dövizlerle yürüyüşe geçti. Yürüyüşe çevre ilçelerden de katılım oldu ancak, protestocular, jandarma tarafından kurulan barikatla karşılaştı. Şaşırdık mı? Ne zaman hak savunsak karşımızda barikatlı devletin yandaşları!
Barikat aşılınca, kitlenin yolu açıldı ama sondaj alanına ulaşmaya çalıştıkları sırada jandarma tekrar yurtaşlarım yolunu kesti. Potestocular, arasından oluşturdukları bir heyetle şirket yetkilileriyle görüştü. Jandarma, şirketin gerekli izin belgelerinin olmadığını belirleyerek tutanak tuttu.
Hukuksuz Sondaj Çalışmaları: ÇED Süreci Yok, İzinler Yok
Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Görnaz, Korgan ilçesindeki sondaj çalışmalarının hukuksuz olduğunu belirterek, “ÇED almadan yapılan bu faaliyetler, hem doğaya hem de halk sağlığına büyük bir tehdit oluşturuyor. Mahkeme kararları, ÇED sürecinin zorunlu olduğunu net bir şekilde ortaya koymuşken, bu çalışmaların başlatılması, yasalara ve insan haklarına saygısızlıktır.” dedi. Görnaz, Korgan Belediyesi ve Korgan Kaymakamlığı’na verdikleri dilekçelerle, bu çalışmaların derhal durdurulmasını talep ettiklerini aktardı.
Görnaz’ın açıklamalarına göre, maden arama faaliyetlerinin hukuksuzluğu sadece yerel halkı değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Sondajın başlaması, sadece Korgan’ın değil, çevre bölgelerin de ekosistemini yok edecek bir adım olabilir. Bu tür faaliyetlerin durdurulması, sadece çevreyi korumak değil, aynı zamanda bu tür projelere karşı “toplumun ortak bir bilinçle hareket etmesinin gerektiğini ortaya koymaktadır.
Geçmişteki Maden İşletmelerinin Zararları: Fatsa ve Kabadüz Örnekleri
ORÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Özbucak, geçmişteki maden işletmelerinin çevreye verdiği büyük zararlara dikkat çekerek, “Fatsa’daki siyanürle altın ayrıştırma işletmesinin ve Kabadüz’deki çinko-bakır-alüminyum işletmelerinin verdikleri zararlar hâlâ devam ediyor. Fatsa’daki toprak ve su kaynakları kirlenmişken, Kabadüz’deki işletme de Melet Irmağı’na kirli sularını bırakmış ve Ordu halkının suya erişimini engellemiştir. Korgan’daki sondaj çalışmaları da aynı şekilde bölgedeki su kaynaklarını, meraları ve doğayı olumsuz etkileyecektir.” dedi.
Özbucak, Korgan’daki sondaj çalışmalarının, bu tür çevresel felaketlerin başlangıcı olacağını ve bölgedeki tarım alanlarının, su kaynaklarının ve doğanın büyük zarar göreceğini belirtti. Bu yalnızca bir yerel sorun değil, tüm Türkiye’nin geleceği için büyük bir tehdittir!
Topraklarımız Satılıyor, Doğamız Talan Ediliyor
ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, Türkiye’nin dört bir yanında her yıl açılan maden ihalelerinin büyük bir sorun olduğunu belirterek, "Şirketler bu ihalelere katılıp topraklarımızı satın alıyorlar. Bunun adı, toprakları satmak ve satın almaktır. Bu, sadece yerel halkı değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir sorundur." dedi.
Gönül, doğayı korumanın yurttaşların görevi olduğunu vurgularken, "Biz, Anayasa’nın bize verdiği bu görevi yerine getirmek için buradayız." diyerek, doğa savunucularının, çevreyi koruma adına verdikleri mücadelenin ne kadar hayati olduğunu ifade etti.
Türkiye’ye Sert Uyarı: Doğamızı Satmayın!
Bu mücadele, sadece Korgan'ın değil, tüm Türkiye'nin meselesidir! Her yıl artan maden ihaleleri, ülkemizin doğal kaynaklarını yok etmekte ve halk sağlığını tehdit etmektedir. Maden şirketlerinin çıkarları uğruna doğamızın yok edilmesine göz yummak, sadece bir bölgeyi değil, tüm insanları etkileyen bir felakettir!
Türkiye’nin hükümetine ve yerel yöneticilerine sert bir uyarı yapılmalıdır: Bu topraklar satılamaz, doğamız talan edilemez! Doğayı korumak ve kollamak, sadece çevre derneklerinin değil, “her bir yurttaşın görevidir.” Bu sorumluluk, sadece Korgan’daki halkın değil, tüm Türkiye’nin ortak mücadelesi olmalıdır ve eğer bu tür hukuksuz faaliyetlere göz yumulursa, doğamız ve geleceğimiz büyük bir tehdit altına girecektir.
Bu noktada, yerel yönetimler, çevre dernekleri ve yurttaşlar arasında güçlü bir dayanışma oluşturulmalı ve maden faaliyetlerinin çevreye olan zararı karşısında etkin bir şekilde karşı durulmalıdır. Sondaj çalışmalarının durdurulması, sadece Korgan’ın değil, tüm Türkiye’nin doğal kaynaklarının korunması adına atılacak önemli bir adım olacaktır.