İşte Ressam Fadime Türk’ün haber müdürümüz Mehmet Murat Yıldırım’a verdiği o röportaj;
Kendinizden ve sanat yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sanata yönelmenizdeki temel motivasyonlar nelerdi?
“Sanat yolculuğum, tutkularım ve kimliğimle şekillenen derin bir süreçtir. Çocukluğumdan itibaren renkler ve imgeler, içsel dünyamı ifade etmenin ve keşfetmenin araçları oldu. Sanat benim için sadece bir ifade biçimi değil, aynı zamanda bir özgürlük ve direniş aracı. Kadın olmanın tüm yönlerini, güzelliklerini ve zorluklarını tuvale yansıtmak, hem kişisel bir ifade hem de toplumsal bir mesaj taşımaktadır.
Yaratıcı sürecimde hem kendi iç dünyama hem de diğer kadınların hikayelerine ışık tutmaya çalışıyorum. Sanatsal yolculuğumda akademik alanda edindiğim bilgiler büyük bir rol oynadı. Eğitimim sırasında edindiğim bilgiler, sanatımı daha bilinçli bir şekilde üretmemi ve toplumsal sorumluluklarımı göz önünde bulundurarak ifade etmemi sağladı.
Sanata yönelmemdeki en büyük motivasyon, duygularımı özgürce ifade etme isteğim oldu. Sanat bir direniş biçimi ve yaşamın derin izlerini taşıyan bir araçtır. Pandemi dönemi, bu sürecin önemli bir dönüm noktasıydı. Vulva Art koleksiyonum, feminenliğin farklı yönlerini cesurca ele alarak bu arayışı pekiştirdi. Kadın kimliği, toplumsal normlar ve varoluş üzerine düşündüğümde, akademik geçmişim bana sanatımı anlam katmanları oluşturacak şekilde derinleştirme fırsatı sundu.”
Sanatınızda hangi temalar ön planda ve bu temaları seçerken nelerden ilham alıyorsunuz?
“Sanatımda cinsellik, doğurganlık ve erotizm gibi temalar ön planda. Bu kavramlar, insan varoluşunun temel taşları olarak beni derinden etkiliyor. Ancak bu temaları işlerken estetik bir zarafetle soyut formlara dönüştürüyorum. Böylece izleyicinin kendi algılarına ve duygularına hitap eden bir görsel dil oluşturmayı hedefliyorum.
Kadının bedenini, kimliğini ve ruhunu özgür bir şekilde ifade etmek benim için büyük bir ilham kaynağı. Kadınların tarih boyunca verdikleri mücadeleler ve bu mücadelenin kişisel hikayelere yansıması eserlerimde sıklıkla yer alıyor. Sanatı bir tür sessiz devrim aracı olarak görüyorum; kadınların sesini, duygularını ve deneyimlerini görünür kılmak istiyorum.
Doğurganlık sadece biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda yaratıcı bir enerji ve potansiyeldir. Cinselliği ise kadın bedeninin gücünün ve güzelliğinin bir kutlaması olarak görüyorum. Eserlerimde soyut form ve figürlerle bu temaları daha evrensel bir anlatı diline dönüştürmeyi amaçlıyorum.”
Bugüne kadar kaç eser ürettiniz ve kaç farklı sergide yer aldınız? Bu sergilerden hangisi sizin için özel bir yere sahip?
“Sanat yolculuğum boyunca yüzlerce eser ürettim ve birçok ulusal ve uluslararası sergide yer aldım. Her bir sergi benim için ayrı bir anlam taşısa da, pandemi döneminde hazırladığım özel koleksiyonun bende çok özel bir yeri var.
Bu dönemde yaşadığımız zorluklar ve kısıtlamalar, sanatıma derinlik katarken aynı zamanda bana farklı bir bakış açısı kazandırdı. Bu koleksiyon, yoğun duyguların ve içsel çatışmaların bir yansıması olarak şekillendi. Ancak henüz sergilemeyi düşünmüyorum. Her bir parça, doğru zamanı bekleyen bir hikaye gibi.”
Eserlerinizde kadınlık, beden ve toplumsal normlara meydan okuma temaları öne çıkıyor. Bu bağlamda feminist bakış açınız sanatınıza nasıl yansıyor?
“Feminist bakış açım, eserlerime doğrudan etki eden ana bir unsurdur. Kadın bedenini toplumsal normların bir nesnesi olmaktan çıkararak, onun gücünü, özünü ve özerkliğini vurguluyorum. Kadınların tarih boyunca maruz kaldığı baskılar ve sınırlamalara karşı bir direniş sergileyerek bu mücadeleyi sanatıma yansıtıyorum.
Sanatımda beden, yalnızca dış görünüş değil, aynı zamanda kimlik ve özgürlüğün bir ifadesi olarak ele alınmaktadır. Kadınların kendi kimliklerini yeniden inşa etmelerini göstermek ve toplumsal algıların dışına çıkmalarını sağlamak için sanatı bir araç olarak kullanıyorum. Feminist bakış açımla, kadınların hem fiziksel hem de entelektüel varlıklarını yansıtmayı ve toplumsal cinsiyet normlarını sorgulatmayı hedefliyorum.”
.jpg)
Gelecekteki projeleriniz nelerdir? Sanatınız aracılığıyla izleyiciye hangi mesajları iletmek istiyorsunuz?
“Gelecek projelerimde toplumsal cinsiyet, kimlik ve özgürlük temalarını daha derinlemesine ele almak istiyorum. Farklı medya ve biçimlerle çalışarak, sanatımın deneyimsel yönünü geliştirmeyi planlıyorum. Daha fazla interaktif projeler ve izleyiciyle doğrudan temas kuran çalışmalar yapmayı hedefliyorum.
Sanatım aracılığıyla özgürlük, kimlik arayışı ve toplumsal eşitlik mesajlarını iletmek istiyorum. Kadınların sesini duyurmak, toplumsal kalıpları sorgulatmak ve sanatın toplumsal dönüşümdeki gücünü ortaya koymak ana amacım.”
Sanatımla izleyicinin yalnızca görsel bir deneyim yaşamasını değil, aynı zamanda duygusal ve entelektüel bir bağ kurmasını sağlamayı öncelikli hedefim olarak görüyorum.”
