Mehmet Murat YILDIRIM
Bu trajediden neredeyse on yıl sonra, 23 Aralık 2022’de yine Paris’te benzer bir saldırı gerçekleşti. Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ni hedef alan bu saldırıda ise üç Kürt öldürüldü ve birçok kişi yaralandı. Bu iki olay arasındaki bağ, Kürt halkına ve özellikle de kadınların öncülüğündeki özgürlük mücadelesine yönelik sistematik bir saldırı olarak görüldü.
“Kadın özgürlük hareketinin öncüsü”
2013’te katledilen Sakine Cansız, sadece bir lider değil, aynı zamanda kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini devrimci bir bilinçle harmanlayan bir isimdi. Fidan Doğan diplomasi ve iletişimde etkili bir kişi, Leyla Şaylemez ise genç kuşağın enerjisini temsil ediyordu adeta. Ancak Sakine Cansız’ın hikayesi, kadın özgürlük mücadelesi açısından dikkat çekiyordu.
Cansız, Kürt hareketi içinde sadece siyasi bir figür değil, aynı zamanda kadınların bu hareket içinde bağımsız bir özne olarak yer almasını savunan bir isimdi. Kadınları, devrimin pasif destekçileri değil, öncü aktörleri olarak görmek gerektiğini dile getiriyor ve bu anlayışı hayatının her alanında vurguluyordu.
Cansız’ın mücadelesi, kadınların iki kat baskıya maruz kaldığı bir düzende başladı. Hem Kürt oldukları için ulusal baskıya, hem de kadın oldukları için ataerkil baskıya. O, bu iki baskıya karşı aynı anda mücadele etmeyi kendine görev edinmişti. Dersim’de başlayan mücadelesi, onu hem Kürt hareketinin lider kadrolarından biri haline getirdi hem de kadın özgürlük hareketinin öncüsü yaptı.
Cansız, geleneksel toplumsal cinsiyet rollerini sorgulamakla kalmadı, ayrıca bunları yıkmayı hedefleyen bir yaşam pratiği geliştirdi. Kadınların sadece erkek egemen bir toplumsal yapı içinde değil, devrimci hareketlerin içinde de maruz kaldıkları ayrımcılığa dikkat çeken Cansız, kadın özgürlüğünü, Kürt halkının özgürlüğünden ayrı düşünmedi.
Diyarbakır Cezaevi direnişi
Cansız’ın mücadelesinin en bilinen örneklerinden biri, 12 Eylül askeri darbesinin ardından Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan insanlık dışı işkenceye karşı sergilediği direnişti. Diyarbakır Cezaevi, Kürt halkı üzerinde psikolojik ve fiziksel baskının en yoğun olduğu yerlerden biriydi. Ancak Sakine Cansız, bu koşullarda bile iradesini teslim etmeyen bir direnişçiydi. Bu direniş, sadece onun bireysel cesaretiyle değil, kadınların dayanışmasının ve toplumsal dönüşümdeki rolünün bir göstergesi olarak da tarihe geçti.
Kadınların özgürlük mücadelesine ışık tutuyor
Hem 2013 hem de 2022 Paris katliamları, Sakine Cansız’ın temsil ettiği ideallerin uluslararası boyutta ne denli etkili olduğu ve tehdit olarak algılandığını gösterdi. Cansız’ın mücadelesi, Kürt kadınlarının iradesini ve kararlılığını görünür kılarken, kadın özgürlük hareketlerini de evrensel bir mesele haline getirdi.
Kadın özgürlüğü, Sakine Cansız için sadece bir ideolojik slogan değil, hayatın her alanında gerçekleştirilmesi gereken bir devrimdi. Onun mücadelesi, kadınların siyasetten toplumsal hayata kadar her alanda bağımsız bir özne olabileceğini gösterdi. Bugün hala dünyanın dört bir yanında, ataerkil sistemlerin ve savaşların hedefinde olan kadınların mücadelesi, Cansız ve onun gibi öncü kadınların bıraktığı mirasla büyüyor.
Cansız’ın fikirleri sadece bugün değil daima kadınların özgürlük mücadelesine ışık tutacak ve tüm dünya kadınlarının çığlığı olacak…