Elif Gamze BOZO
“Hukuk Hayaliyle Başladım, Vergici Oldum”
Hayatına İstanbul’da başlayan Bütüner, Marmara Üniversitesi Maliye bölümünden mezun olduktan sonra 2009 yılında Gelir Uzman Yardımcısı olarak göreve başladığını belirtti. Ancak, hukuk okuma hayalini sınav sistemi nedeniyle gerçekleştiremediğini ifade eden Ulaş, mesleğine dair şunları söyledi:
“Toplumda bazı meslekler kutsal sayılır ama benim için kutsal olan tek şey emektir. Yaptığım işin özel bir anlam ifade ettiğini söyleyemem. Bizler emekçiyiz ve tek sermayemiz emeğimizdir. Bu iş olmasaydı başka bir işte emeğimi üretim sürecine katacağım kesindi.”
“İşyeri Temsilciliği Sendikal Mücadelenin Sahnesidir”
Sendikaya 2014 yılında üye olan Ulaş, Ankara Ostim Vergi Dairesi’ndeki işyeri temsilciliği görevine nasıl başladığını anlattı. BES Ankara 2 Nolu Şube yöneticisi Akın Şişman’a özel teşekkürlerini sunan Bütüner, süreci şu sözlerle ifade etti:
“2021 yılında Ostim Vergi Dairesi’nde göreve başladığımda Akın Şişman beni temsilcilik için motive etti. Sendikal dayanışmanın ötesinde adeta birbirimize yol arkadaşlığı yaptık. İşyeri temsilciliği, sendikal örgütlenmenin sahnesidir. Emekçilerin sorunlarını dinlemek, çözüm için harekete geçmek temsilcinin temel görevidir. Bu anlayışla hareket ederek BES’in en çok üyesi olan dairelerden biri haline geldik.”
“Gerçek Sendika Hediye Değil, Hak Kazandırır”
Bazı sendikaların üyelere bardak, bavul gibi hediyeler dağıttığını belirten Ulaş Bütüner, bu anlayışı eleştirerek şunları söyledi:
“Emekçiler artık bardağı dolduracak çayın maliyetini hesap ediyor. Bavula gelince, çoğu çalışan için o bavulu tatile götürmek artık hayal oldu. Gerçek bir sendika, gücünü toplu sözleşme masasında, üyelerine hukuksal destek sağlarken gösterir. BES, emekçilerin gerçek ihtiyaçlarına yanıt veren bir sendikadır. Bu dayanışma anlayışı bizim en büyük gücümüz.”
“Pırlanta Özel Tüketim Sayılmıyor Ama Halkın Ekmeğine Vergi Var”
Vergi politikalarının adaletsizliğine dikkat çeken Bütüner, emeğin sermayeden daha çok vergilendirildiğini söyledi:
“Pırlanta özel tüketim sayılmıyor ama temel ihtiyaçlardan vergi alınıyor. Bu, halkın sırtına yüklenen büyük bir yük. Gelir vergisi tarifeleri yeniden düzenlenmeli, zorunlu ihtiyaçlara uygulanan ÖTV kaldırılmalı. Ancak mevcut iktidar, halkın vergilerini halk için değil, sermayenin çıkarları için kullanıyor.”
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Mücadele Şart”
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine değinen Bütüner, BES’in bu konudaki çalışmalarına vurgu yaptı:
“Kadın emekçilerin kreş hakkını savunuyoruz. İktidarın aile anlayışı ataerkil bir yapıya dayanıyor ve kadını yalnızca doğurganlık rolüyle sınırlıyor. Devlet, yurttaşlarına cinsiyet veya cinsel yönelim ayrımı gözetmeden fırsat eşitliği yaratmalı. Sendikalar ise bu mücadelede düzenleyici ve denetleyici bir rol oynamalıdır.”
“Ekonomik Kriz Bizi İliklerimize Kadar Etkiliyor”
Ekonomik krizin kamu emekçileri üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde açıklayan Bütüner, şunları söyledi:
“Kamu emekçileri artık toplu taşıma kullanmaya, öğün atlamaya başladı. Çocuklarını özel okuldan alıp devlet okuluna göndermek zorunda kalanlar var. Bıçak kemiğe dayanmış durumda. Bu yüzden KESK’in de katılımıyla 13 Ocak’ta iş bırakma eylemi yaptık. Emekten gelen gücümüzü kullanarak hizmet üretmeme kararı doğru bir adımdı ve bu eylemler uzun soluklu devam etmeli.”
Ulaş’ın açıklamaları, emek mücadelesinin, toplumsal dayanışmanın ve örgütlü hareketin önemini gözler önüne seriyor. Emeğin hak ettiği değeri bulduğu bir geleceğin mümkün olduğunu savunan Ulaş, bu yolda dayanışmayı büyütmenin gerekliliğini güçlü bir şekilde ifade ediyor.
