Mehmet Murat YIldırım
Geçtiğimiz yıl yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde %64,52 oy alarak DEM Parti'den Batman Belediyesi Eş Başkanı seçilen Gülistan Sönük, 4 Kasım 2024'te görevden alındı; yerine ise şehrin Valisi Ekrem Canalp kayyım olarak atandı. Batman’la birlikte Mardin Büyükşehir, Dersim (Tunceli), Halfeti gibi birçok belediyeye atanan kayyımlar, kamuoyuna büyük bir ihlal ve irade gaspı olarak yansıdı. 2016’daki 15 Temmuz olaylarından sonra iktidarın çeşitli bahanelerle uygulamaya aldığı kayyım politikası, bugüne kadar yüzlerce hak ihlaline zemin hazırladı.
Son günlerde gündemden düşmeyen Batman Belediyesi’nde yaşanan işçi kıyımını araştırarak mağdurlarla görüştük. Batman’daki kayyım yönetiminin 31 Aralık 2024'ten bu yana toplam 76 emekçinin işine hukuksuzca ve sahte evraklarla son verdiğini öğrendik. Yaşanan işçi kıyımıyla ilgili olarak, Genel-İş’in Batman Eş Başkanı Çekdar Özlük ve işine son verilen temizlik personeli Mehmet Bayındır, gazetemizin haber müdürü Mehmet Murat Yıldırım’a konuştu.
“Tüm Türkiye Genelinde İşçi Kıyımları Kabul Edilemez”
Özlük, işçi çıkarılmalarına karşı net bir duruş sergilediklerini belirterek şunları söyledi; “Tüm Türkiye genelinde işçi kıyımlarını kabul etmiyoruz. İşçilerin işten atılmasının bu kadar basit olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bununla ilgili kanun ve yasalara uygun hareket edilmesini istiyoruz. Gerekçeli, adil bir süreç yürütülmeli. Manisa’da CHP’li belediyede işçilerin işten atılmasına karşı Adalet Bakanı bizzat gidip destek sundu. Aynı hassasiyetin diğer belediyeler için de gösterilmesini bekliyoruz.”
“Evrağa Uygun, Usulüne Uygun Olmalı”
Batman’da 76 işçinin işten çıkarıldığı süreçle ilgili detayları paylaşan Özlük, özellikle usule uyulmadığına dikkat çekti. Özlük işten çıkarmaların büyük bir hak ihlali olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti; “31 Aralık günü işten çıkarılan arkadaşlarımız var. Ancak ne bir kuru kararı var ne de usule uygun bir süreç yürütülmüş. Hatta evrakta sahtecilik yapılarak işten atıldıkları anlaşılıyor. En azından çıkarılmalar hukuka uygun şekilde gerçekleştirilseydi, işçilerimiz yasal haklarını arayabilirlerdi. Şimdi sadece 9-10 kişi dava açabiliyoruz. Diğer işçiler için hukuka uymayan gerekçeler sunulmuş, bu yüzden hak arama yolları tıkandı.”
“Kayyım Protestolarına Katıldılar Diye İşten Atıldılar”
Özlük, belediye çalışanlarının çıkarılma gerekçelerini de değerlendirdi. Özellikle kayyum protestolarına katılan işçilerin hedef alındığını belirterek, “Batman Belediyesi Personel A.Ş.’den 37, Belkent A.Ş.’den ise 38 çalışan işten çıkarıldı. Ayrıca bir kadrolu işçi de ‘disiplin suçu’ gerekçesiyle işten atıldı. Gerekçe olarak kayyım protestolarına katıldıkları gösteriliyor. Disiplin suçu adı altında ‘iyi niyet ve ahlak kurallarını kötüye kullanma’ maddesi kullanılıyor. Kayyum atamasını ‘iyi niyet’, buna karşı yapılan protestoları ‘kötü niyet’ olarak değerlendirip böyle bir işlem yaptılar” dedi.
“Barış ve Kardeşlik Deyip İşçileri Ekmekten Etmek Kabul Edilemez”
Batman Belediyesi Temizlik Birimi’nde çalışırken işten çıkarılan Mehmet Bayındır da sürece ilişkin gazetemize konuştu ve yaşananları şu ifadelerle değerlendirdi;
“Geçtiğimiz günlerde SGK’dan gelen bir SMS ile Batman Belediyesi’ndeki işimden çıkarıldığımı öğrendim. Hakkımda açılmış bir dava, tutulmuş bir tutanak ya da yapılmış bir disiplin soruşturması bulunmazken, tamamen hukuksuz ve keyfi bir şekilde işime son verildi.
2016 yılında da Batman Belediyesi’nde çalışırken, yine şu anki gibi kayyımın keyfi ve hukuksuz tavırlarıyla karşılaşmış ve işimden atılmıştım. Evli ve iki çocuk sahibiyim. Benim dışımda çalışan başka bir aile ferdi yok. Aynı şekilde, keyfi şekilde işten çıkarılan tüm emekçi arkadaşlarım da maddi olarak benzer bir durumda.
Batman kayyımının yaptığı bu hukuksuz ve keyfi tutumun ne insani ne ahlaki ne de hukuki bir açıklaması bulunmamaktadır. Emekçinin emeğini ve ekmek davasını siyasi ve ideolojik argümanlara göre değerlendirmek hangi vicdana, hangi adalete sığar, sormak gerekir.”
“Keyfi İşten Çıkarmalara Derhal Son Verin”
Bayındır, konuşmasını bir çağrıyla sonlandırdı;
“Bu hukuksuz ve keyfi tavra karşı mücadelemizi zafere ulaştırana kadar direnişimiz devam edecektir. Vicdan sahibi sivil toplum kuruluşlarını, tüm siyasi partileri ve halkı bu haklı mücadelemizde yanımızda yer almaya ve hukuksuzluğa karşı ses çıkarmaya davet ediyorum.
Kayyumuna açık çağrımızdır:
Bu haksız işten çıkarmalara derhal son verin! Aksi takdirde tarih önünde de, vicdanlarınızda da hesap veremezsiniz. Çocuklarımızın ahı, ömür boyu yakanızda olacaktır. Keyfi şekilde işten çıkarılan tüm arkadaşlarımızın bir an önce koşulsuz ve amasız şekilde işlerine iade edilmesini talep ediyoruz.”
