Hazal Battaloğlu/ANKARA
Eylem sırasında yapılan basın açıklamasını Beraberiz Derneği okudu. Açıklamada, devletin depreme müdahalede yetersiz kaldığı ve yaşanan can kayıplarının sorumluluğunun yetkililerde olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:"6 Şubat 2023 tarihinden bu yana iki yıl geçti. Herkesin 'Devlet gelmedi' dediği noktada bizler 'Devlet buradaydı, enkazlara bile isteye gelmeyerek katliamın tam da başındaydı' dememizin üzerinden 2 yıl geçti. Hatırlamak ve hatırlatmak tarihî sorumluluktur."
Açıklamada, devletin deprem sonrası süreci kötü yönettiği, çadırların satıldığı, yardımların engellendiği ve enkazdan çıkarılan cansız bedenlerin molozlarla birlikte döküldüğü belirtildi. Depremzedelerin hâlâ konteyner kentlerde yaşamak zorunda bırakıldığı, altyapı sorunlarının çözülmediği ve kamu hizmetlerinin yetersiz olduğu vurgulandı.
Ayrıca, depremin ardından sorumluların hesap vermediği, müteahhitlerin ve kamu görevlilerinin yargılanmadığı ifade edildi. Depremin ardından kamu ihalelerinin yine büyük şirketlere verildiği, rant politikalarının devam ettiği belirtildi.
KOLLUK KUVVETLERİ YÜRÜYÜŞE MÜDAHALE ETTİ, PROTESTOCULAR DİRENDİ
Yürüyüşe katılan grup, kolluk kuvvetlerinin engellemeleriyle karşılaştı. Polis, eylemcilerin Yüksel Caddesi’nden Madenci Anıtı’na kadar yürümelerine izin vermedi. Protestocular, engellemeleri aşmak için "Barikatı aç, aç!" sloganları atarak direniş gösterdi ve yürüyüşlerine devam etti.
“UNUTMAK YOK, AFFETMEK YOK, HELLALEŞMEK YOK”
Açıklamada, emekçilerin ve halkın her gün yeni bir felaketle karşı karşıya bırakıldığına dikkat çekilerek, Bolu’daki otel yangınında 79 kişinin yaşamını yitirdiği, 2024 yılında en az 1897 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği ve bu işçilerin 71’inin çocuk olduğu vurgulandı.
"Bizi ancak yeni katliamları beklemeden bir araya gelmek kurtaracaktır. Hayatta kalmak için verilen mücadele, hayatı kurmak için verilen mücadeleye dönüştüğünde katliamların, ölümlerin önüne geçilecektir. Depremler, yangınlar, yıkımlar, cinayetler kaderimiz değil! Yaşamak için mücadele etmek dışında yol yoktur."
TALEPLER
Eylemde, depremzedelerin insanca yaşayabileceği koşullar sağlanana kadar tüm hizmetlerin ücretsiz olması gerektiği belirtilerek şu talepler sıralandı:
Ücretsiz, yerinde, depreme dayanıklı, ekolojik ve nitelikli barınma hakkı
Deprem bölgesinde alınacak her kararda halkın söz sahibi olması
Deprem suçlarına karışan tüm yetkililerin yargılanması
Kamulaştırma ve istimlak uygulamalarının durdurulması
Konteyner kentlerde yaşayanlara yönelik baskıların sona ermesi
Ulaşım, sağlık, barınma, elektrik ve suyun ücretsiz sağlanması
Kentlerde güvenli yaşamın sağlanması ve bütçenin rant için değil depremzedeler için kullanılması
Eylem, sloganlar ve alkışlar eşliğinde sona erdi.