Elif Gamze BOZO
Bu toplantıda arkadaşımız, göç sürecinde yaşadığı zorlukları bizimle paylaştı. Engelli bireyler için zaten erişilebilir olmayan birçok alan, göçmenlik statüsüyle birleştiğinde çok daha büyük engellere dönüşebiliyor. Onun yaşadığı sıkıntılar, aslında küresel ölçekte birçok engelli göçmenin ve mültecinin karşı karşıya olduğu ortak sorunların bir yansıması. Bu nedenle, uluslararası hukukta göç ve engellilik konusuna daha yakından bakmak istiyorum.
Uluslararası Hukukta Göçmenler ve Mülteciler
Göçmenlerin ve mültecilerin hakları, başta 1951 Mülteci Sözleşmesi ve onun 1967 Protokolü olmak üzere çeşitli uluslararası belgelerle korunmaktadır. Ancak bu sözleşmeler, engellilik durumuna özel bir vurgu yapmamaktadır. Yine de, insan hakları sözleşmeleri ve mülteci hukuku yorumları, engelli mültecilerin özel koruma ihtiyaçlarını giderek daha fazla gündeme getirmektedir.
Engelli Göçmenler ve Mülteciler için Özel Koruma Mekanizmaları
Engelli göçmenler ve mülteciler, hem Engelli Hakları Sözleşmesi (CRPD) hem de Mülteci Hukuku çerçevesinde haklara sahiptir. CRPD’nin 11. maddesi, savaş, doğal afet gibi kriz anlarında engelli bireylerin özel olarak korunması gerektiğini belirtir. Ayrıca, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve Çocuk Hakları Sözleşmesi (CRC) gibi sözleşmeler de engelli kadın ve çocuk mülteciler için ek güvenceler sunmaktadır.
Sonuç
Uluslararası hukukta göç ve engelliler konusu, hem mülteci hukuku hem de insan hakları hukuku perspektifinden ele alınması gereken kritik bir alandır. Engelli bireylerin göç süreçlerinde yaşadığı sorunların çözülmesi için, uluslararası ve ulusal düzeyde daha kapsayıcı politikalar geliştirilmelidir. Özellikle erişilebilirlik, sağlık hizmetleri ve hukuki koruma konularında devletlerin ve uluslararası örgütlerin daha etkin önlemler alması şarttır.
Engelli mülteciler, sadece savaşlardan veya baskılardan değil, aynı zamanda sistemin kendisinden de kaçıyor. Ancak, sistemin bu insanları daha fazla mağdur etmemesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Bu konuda farkındalık yaratmak ve çözüm üretmek hepimizin sorumluluğu.