ÜLKE

Tümü

Uluslararası Hukukta Göç ve Engelliler

(29 Gün, 18 Saat önce)
Merhaba Özgür Yurttaş okuyucuları! Sağlık sorunlarım nedeniyle uzun zamandır sizlerle yazılarımı paylaşamıyordum. Kendimi daha iyi hissedince sizlere kocaman bir merhaba demek istedim. Bu yazımda, geçtiğimiz günlerde Engelli Kadın Derneği olarak gerçekleştirdiğimiz çevrimiçi toplantıda tanıştığımız İranlı otizmli bir kadın arkadaşımızın anlattıklarından yola çıkarak, göçmen ve mülteci engellilerin yaşadığı sorunları ele almak istiyorum.

Elif Gamze BOZO

 

Bu toplantıda arkadaşımız, göç sürecinde yaşadığı zorlukları bizimle paylaştı. Engelli bireyler için zaten erişilebilir olmayan birçok alan, göçmenlik statüsüyle birleştiğinde çok daha büyük engellere dönüşebiliyor. Onun yaşadığı sıkıntılar, aslında küresel ölçekte birçok engelli göçmenin ve mültecinin karşı karşıya olduğu ortak sorunların bir yansıması. Bu nedenle, uluslararası hukukta göç ve engellilik konusuna daha yakından bakmak istiyorum.

 

Uluslararası Hukukta Göçmenler ve Mülteciler

 

Göçmenlerin ve mültecilerin hakları, başta 1951 Mülteci Sözleşmesi ve onun 1967 Protokolü olmak üzere çeşitli uluslararası belgelerle korunmaktadır. Ancak bu sözleşmeler, engellilik durumuna özel bir vurgu yapmamaktadır. Yine de, insan hakları sözleşmeleri ve mülteci hukuku yorumları, engelli mültecilerin özel koruma ihtiyaçlarını giderek daha fazla gündeme getirmektedir.

 

Engelli Göçmenler ve Mülteciler için Özel Koruma Mekanizmaları

 

Engelli göçmenler ve mülteciler, hem Engelli Hakları Sözleşmesi (CRPD) hem de Mülteci Hukuku çerçevesinde haklara sahiptir. CRPD’nin 11. maddesi, savaş, doğal afet gibi kriz anlarında engelli bireylerin özel olarak korunması gerektiğini belirtir. Ayrıca, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve Çocuk Hakları Sözleşmesi (CRC) gibi sözleşmeler de engelli kadın ve çocuk mülteciler için ek güvenceler sunmaktadır.

 

Engelli Göçmenlerin ve Mültecilerin Karşılaştığı Sorunlar
 
 
Engelli bireyler, göç süreçlerinde çok katmanlı ayrımcılığa maruz kalabilmektedir. Başlıca sorunlar şunlardır:
• Erişilebilirlik eksikliği: Mülteci kampları, geçici barınma alanları ve sınır geçiş noktaları engelli bireyler için erişilebilir değildir.
• Sağlık hizmetlerine erişim: Engelli mültecilerin ihtiyaç duyduğu sağlık ve rehabilitasyon hizmetleri çoğu zaman yetersizdir.
• Ayrımcılık ve dışlanma: Hem göç edilen ülkede hem de mülteci toplulukları içinde engelli bireyler sıklıkla dışlanmaktadır.
• Hukuki statü belirsizliği: Engelli bireyler, özel durumlarını belgeleyemedikleri veya uluslararası koruma mekanizmalarında yeterince tanınmadıkları için ek haklardan mahrum kalabilir.
 
 
Devletlerin ve Uluslararası Örgütlerin Rolü
 
 
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), engelli mültecilerin korunması için özel programlar geliştirmektedir. Ancak devletlerin bu konuda bağlayıcı bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Uluslararası toplum, engelli mültecilerin haklarının daha fazla tanınması için CRPD ve Mülteci Sözleşmesi’nin birlikte yorumlanmasını savunmaktadır.
 

Sonuç

 

Uluslararası hukukta göç ve engelliler konusu, hem mülteci hukuku hem de insan hakları hukuku perspektifinden ele alınması gereken kritik bir alandır. Engelli bireylerin göç süreçlerinde yaşadığı sorunların çözülmesi için, uluslararası ve ulusal düzeyde daha kapsayıcı politikalar geliştirilmelidir. Özellikle erişilebilirlik, sağlık hizmetleri ve hukuki koruma konularında devletlerin ve uluslararası örgütlerin daha etkin önlemler alması şarttır.

 

Engelli mülteciler, sadece savaşlardan veya baskılardan değil, aynı zamanda sistemin kendisinden de kaçıyor. Ancak, sistemin bu insanları daha fazla mağdur etmemesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Bu konuda farkındalık yaratmak ve çözüm üretmek hepimizin sorumluluğu.


İSTANBUL
EURO
39.6843
DOLAR
36.5350
ARŞİV