Mehmet Murat YILDIRIM
Bugün, İmralı Adası’nda yapılan görüşmeye DEM Parti’den Ahmet Türk, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol katıldı. Ayrıca, tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş da görüşmeye dahil oldu. Görüşme sonrasında, İmralı Heyeti, İstanbul Beyoğlu’ndaki Elit World Otel’de düzenledikleri basın toplantısında, Abdullah Öcalan’ın çağrısını kamuoyuna duyurdu. Toplantıya 140’tan fazla basın örgütü ve 300’ün üzerinde gazeteci katıldı. Ayrıca çok sayıda milletvekili, sivil toplum örgütü temsilcisi ve aydın da salonda hazır bulundu.
Öcalan’ın Barış ve Demokrasi Çağrısı
Abdullah Öcalan’ın açıklamasında, PKK'nin tarihsel olarak varlık bulduğu koşullar ve bu süreçteki şiddet sarmalı ele alındı. Öcalan, PKK’nin 20. yüzyıldaki şiddet ortamının bir sonucu olarak doğduğunu ve sosyalizmin çöküşüyle birlikte Kürt hareketinin kendi tarihsel yolunu aradığını belirtti. PKK’nin aşırı tekrar ve anlam yoksunluğuna da dikkat çeken Öcalan, bu sürecin artık sona erdiğini ve PKK’nin kendini feshetmesi gerektiğini vurguladı.
Öcalan, Kürt-Türk ilişkilerinin tarihsel bir ittifak üzerine kurulu olduğunu hatırlatarak, kapitalist modernitenin son 200 yılındaki dönüşümün bu ittifakı zayıflattığını ve bu durumu yeniden inşa etmenin önemini ifade etti. "Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır" diyen Öcalan, şiddet yerine barışçıl ve demokratik bir çözüm sürecinin gerekliliğine işaret etti.
Öcalan, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında barışın ve demokrasiyle taçlandırılacak bir toplumsal düzenin temellerinin atılması gerektiğini belirtti ve bu süreçte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshetmesi gerektiği çağrısını yaptı. Abdullah Öcalan, ayrıca devletin ve toplumun birlikte hareket etmesinin, demokratik uzlaşma yolunun tek çözüm yolu olduğunu vurguladı.
Öcalan’ın açıklamasında şu ifadeler öne çıktı:
"Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır."
Silahların Bırakılması ve Fesih Çağrısı
Abdullah Öcalan, özellikle şiddet sarmalının sona erdirilmesi gerektiğine dikkat çekti ve PKK’nin silah bırakması için çağrıda bulundu. Bu çağrının, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirdiğini belirten Öcalan, şunları söyledi:
"Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK'nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir."
Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’ın bu açıklamasının ardından, liderin söylediklerini aktardı ve şiddetin sona ermesi için tüm tarafların gerekli adımları atması gerektiğini vurguladı.
Basın Toplantısında Katılımcılar
Toplantıya katılan gazeteciler, Öcalan’ın çağrısının tarihi bir anlam taşıdığını ve Türkiye’nin toplumsal barışı açısından büyük bir dönüm noktası olabileceğini belirtti. Abdullah Öcalan’ın bu açıklamaları, Türk-Kürt ilişkilerinde yeni bir sayfa açma potansiyeli taşıyor ve çözüm sürecine dair umutları yeniden yeşertiyor.
Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı, sadece bir silah bırakma talebi değil, aynı zamanda Türkiye’deki toplumsal ilişkilerin demokratik bir temele oturtulması için kapsamlı bir öneri niteliği taşıyor. Öcalan, bu çağrısının tüm kesimler tarafından ciddiyetle değerlendirilmesini istedi.
Tarihi Çağrı
Abdullah Öcalan, 25 Şubat 2025 tarihli açıklamasında, devlet ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini, silahların bırakılmasının ve demokratik bir uzlaşmanın önemli bir sorumluluk olduğunu söyledi. Öcalan, bu çağrıyı yaparak, tüm grupların PKK’yi feshetmesi ve toplumsal barış için adım atılması gerektiğini ifade etti.
25 Şubat 2025
Abdullah Öcalan
Açıklamanın ardından Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan’ın şu sözlerini aktardı: "Silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshetmesi, yalnızca pratikte değil, aynı zamanda demokratik siyaset ve hukuki boyutların tanınmasıyla mümkündür.
