(MA)
Silopi yolu üzerindeki Pınarönü Köyü girişinde yapılan açıklamaya, Çağlayan ve Hisar köyü sakinleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ekoloji Komisyonu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Diyarbakır Barosu, Tevgera Jinên Azad (TJA), DEM Parti ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütleri, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), ekoloji örgütleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. “Cudi yaşar, barajlar yıkılır”, “Çağlayan ve Hisar bizimdir, sermaye defolsun” yazılı pankartlar taşınırken, “Doğasız yaşam olmaz” sloganları atıldı. Açıklamanın Türkçe metnini avukat Reyhan Gök, Kürtçesini ise Dilan Elçi okudu.
"Ekosistem Büyük Zarar Görecek"
Baraj projesiyle birlikte tarım arazilerinin sular altında kalacağını belirten avukat Reyhan Gök, "Bu barajın inşası, bölgedeki ekolojik dengeyi, su varlıklarını, tarihi ve kültürel mirası, sosyal yapıyı ve yerel ekonomiyi büyük ölçüde tehdit etmektedir. Çağlayan ve Hisar köyleri tamamen sular altında kalacaktır. Ayrıca, Nerdüş Çayı’nın su rejimi değişecek ve bölgedeki ekosistem ciddi şekilde zarar görecektir" dedi.
"Canlıların Yaşam Alanları Yok Olacak"
Baraj nedeniyle bölgedeki doğal yaşamın büyük zarar göreceğini belirten Gök, "Yıllardır süren orman yangınları, ağaç kesimleri ve madencilik faaliyetleri nedeniyle birçok endemik tür yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Barajın oluşturacağı yapay göl, su kuşları, sürüngenler ve endemik bitkileri tehdit edecektir. Nerdüş Deresi, Şırnak için ekolojik ve kültürel açıdan büyük önem taşıyan bir su kaynağıdır. Tarım ve hayvancılık için hayati bir rol oynayan bu dere, bölgedeki biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağlamaktadır. Ancak, yıllardır süregelen kirlilik ve toplu balık ölümleri, suyun kimyasal ve biyolojik dengesinin bozulduğunu göstermektedir" diye konuştu.
Tarihi Köyler Baraj Altında Kalacak
Baraj tehdidi altındaki köylerin tarihine değinen Gök, "Bu köyler, Asur İmparatorluğu’na kadar uzanan köklü bir tarihe sahiptir. Bölgede, Keyser (Dûşê), Çeko, Keçikê, Kardu (Mangûlî), Bagiyê, Xirabe (Îbrahîm Paşa) ve Bedîrxan Beg adında yedi tarihi kale bulunmaktadır. Ünlü Kürt şair ve alim Cegerxwîn, bu köylerde eğitim almıştır" ifadelerini kullandı.
Baraj projesinin, yalnızca bu köyleri değil, tüm bölgeyi etkileyeceğini belirten Gök, "Nerdüş Barajı ve HES projesi, doğaya, tarihe ve insanlığa karşı işlenen büyük bir suçtur. Çağlayan ve Hisar köylerinin sular altında kalması, tıpkı Hasankeyf’te olduğu gibi, binlerce yıllık tarihi mirasın geri dönüşü olmayan bir şekilde yok edilmesi anlamına gelmektedir. Yetkilileri, bilim insanlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve kamuoyunu bu projeye karşı durmaya çağırıyoruz. Tarih, doğa ve yaşam için bu projeden vazgeçilmelidir" dedi.
"Köyümüzde Baraj İstemiyoruz"
Amed Barosu Ekoloji Komisyonu üyesi Sidar Gümüş, süreci yakından takip edeceklerini belirtti. DEM Parti Ekoloji Komisyonu üyesi Melis Emine Tantan da ekolojik yıkıma izin vermeyeceklerini ve mücadele edeceklerini ifade etti.
Köylülerden Mehmet Beg ise baraja tepki göstererek, "Köyümüz tarihi bir yerleşim yeridir. Daha önce yıkıldı ve şimdi de baraj tehdidiyle karşı karşıya. Köyümüzde barajın yapılmasını istemiyoruz. Köyümüze dönüp tekrar inşa etmek istiyoruz" dedi.
Editör: Mehmet Murat YILDIRIM
