Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Antepİl Örgütü, 3'üncü Olağan Kongresi'nde konuşan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'na" işaret ederek, "Süreç hala daha telafisi olmayan riskler barındırıyor. Yapılan gözaltılar, tutuklama, kayyım ve Rojava'ya saldırılardan bunları görüyoruz. Ama biz kendimize, ortak mücadele belleğimize güveniyoruz. Hiç bir zaman oturup beklemedik, her zaman biz yaptık. Bizim söz etmemiz halinde ölüm, sürgünle bedelini ödediğimiz şeyleri bugün farklı şekillerde konuşup tartışıyorlar. Bu olduysa yine bizim mücadelemizle oldu. Bu yüzden bugünden sonra yapılacak olanlar da yine bizim mücadelemizle olacak. Lütfen kimse 'Zaten kapalı kapılar ardından bir şeyler yürütüyorlardır, bizim yapacağımız bir şey yok' diye düşünmesin. Kimsenin kimseyle yürüttüğü gizli bir şey yok. Tarihi bir süreçte bir çağrı yapıldı. Bu çağrının bir muhatabı PKK'ydi, ancak çağrının bir başka muhatabı, iktidar ve devlettir. Bu çağrı aynı zamanda onlara bu sorumluluğu hatırlatmak içindir. Bu çağrının bir diğer muhatabı Türkiye halklarıdır, hepimiziz. Çağrı herkesi, en az 50 yıldır süren bir savaşın onurlu, eşit, adil ve kalıcı bir barışla sürdürülmesi için bir yol açmaya davet ediyor" ifadelerini kullandı.
TECRİT SÜRÜYOR
İktidara çağrıda bulunan Ayşegül Doğan, "İktidar bunu bir fırsata çevirmeye niyetliyse, Erdoğan darbe mekaniğini koparıp atmakta kararlıysa bunu pratikte görmek istediğimizi bilmesi geriyor. Bu savaştan rahatsızlık duyanların kafasında 'Peki şimdi ne olacaktır?' sorusudur. Bu sorunun yanıtı pratik olarak verilmeli. Bir an önce yapılmalı ve zamana yayılmamalıdır. Ateşkes ilan edildi. Biz DEM Parti olarak bu karardan memnuniyet duyduk. Biz müzakere etmeye hazır olduğumuzu söylüyoruz. Şimdi koşullar hazırken bu kaygıları giderecek bir takım uygulamalara ihtiyaç var. Kayyım sürecek mi? Hapishanelerin durumu ne olacak? Biz de bu sorularımızı bir kez daha iktidara ve devlete iletiyoruz. Biz sevdiklerini hapishanelere göndermek istemiyor, toprağın altına gömmek istemiyoruz. Barış, anayasal güvence ve demokratik değişim ve dönüşüm ile yapılabilir. Bizim DEM Parti olarak samimiyet, sahicilikten kastımız budur. Beklentimiz bunun dayanıklı bir hale getirilmesidir. Samimiyet, sahicilik şifahen değil, bu politikaların uygulanmasıyla ölçülür diyoruz. Ekim'de MHP lideri Devlet Bahçeli ilk çağrısını yaptığında biz bir an önce adımların atılması gerektiğini söyledik. Bu çözüm yolunu sağlayacak kişi neden hala tecritte altında? Açın İmralı kapılarını Barış Anneleri gitsin görsün. Gazeteciler gidip sorularını sorsun. Bu keyfi rejimden vazgeçilmesi ve geciktirilmeden tecridin bir an önce kaldırılması gerekiyor. PKK, 'Kongrenin toplanması için koşullar oluşturulmalıdır' diyor, silahsız siyaset isteyenler, bu adımların atılması için gerekli koşulları oluşturmalıdır. DEM Parti olarak bir kez daha bunun çağrısını yapıyoruz" diye konuştu.