Halil Süren, HTŞ'ye bağlı cihatçı grupların Lazkiye, Baynas, Tartus ve Alevilerin yoğunlukta olduğu diğer bölgelerde, "Allahu Ekber" nidalarıyla gerçekleştirdiği soykırıma dikkat çekti. Süren, şunları söyledi: "Bu eylemde hem mevcut durumu hem de Türkiye'nin Erdoğan yönetiminin Suriye iç savaşının başından bu yana üstlendiği sorumluluğu vurgulamalıyız. Erdoğan rejimi, savaşın başlangıcından bu yana Kürtler, Aleviler ve diğer azınlıkları hedef alan cihatçı grupları eğitmiş, silahlandırmış ve desteklemiştir. DAİŞ'in Kobanê'deki yenilgisinin ardından, kendilerine Suriye Ulusal Ordusu adını veren İslamcı ve ırkçı grupları güçlendirmiş ve Kürtlere yönelik saldırılar başlatmıştır. Erdoğan'ın uzun vadeli hedefi, Suriye'de Kürtlere, Alevilere, Dürzilere, Hıristiyanlara, sekülerlere ve kadınlara karşı şeriat temelli bir rejim kurmaktır. Bu hedefe ulaşmak için sadece HTŞ'nin katliamlarını desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda Esad rejimini de meşrulaştırmaktadır. ADGB olarak, Suriye halklarının demokrasi ve özgürlük mücadelesine her zaman destek olmaya devam edeceğiz. Tüm demokratik, ilerici ve özgürlükçü insanları bizimle birlikte bu mücadelenin bir parçası olmaya çağırıyoruz."
Winterthur Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına ise Rûken Amed bir konuşma yaptı. Amed, Alevilere yönelik gerçekleştirilen bu vahşi katliamı kınadıklarını belirterek, Kürt halkı olarak her zaman mazlumların yanında yer aldıklarını vurguladı. Ayrıca, uluslararası devletleri, Suriye'deki Alevilere yönelik bu vahşet karşısında sessiz kalmamaya çağırdı.
Suriye'deki Alevilere yönelik katliamlar, 12 ve 13 Mart tarihlerinde İsviçre'nin Cenevre, Basel, Zürih, Bern ve Chur şehirlerinde de protesto edilecektir.
Editör: Mehmet Murat YILDIRIM