Editör: Mehmet Murat YILDIRIM
Bu gidişata karşı bir araya gelen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkevleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), SOL Parti, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) ortak bir açıklama yaparak tüm ilerici güçleri mücadeleye çağırdı.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın halk desteğini kaybettikçe daha da otoriterleştiği, hukuksuzluk ve anayasa tanımazlığın rejimin temel karakteri haline geldiği vurgulandı. Son dönemde CHP kurultayına, İstanbul Barosu’na, muhalif belediyelere ve gazetecilere yönelik artan soruşturma ve operasyonlara dikkat çekilerek, muhalefeti “majestelerinin muhalefetine” dönüştürme girişimlerinin kabul edilemez olduğu ifade edildi. Özellikle Kayyım siyaseti üzerinden halk iradesinin gasp edilmeye devam ettiği belirtilen açıklamada, son olarak Van Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kayyım girişiminin halkın seçimle kazandığı yönetim hakkının fiilen gasp edilmesi olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Tek adam yönetimi bir yandan Kürt halkının iradesini yok sayıyor, bir yandan da kapalı kapılar ardında ‘İmralı süreci’ ile pazarlık yapıyor” denilerek, bu politikaların samimiyetsizliğine dikkat çekildi. İşçi sınıfına dönük saldırılar ve sendikal baskılar da arttı Açıklamada, yalnızca siyasi alanda değil, işçi sınıfına dönük baskıların da giderek yoğunlaştığı belirtildi.
Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle grevlerin yasaklandığı, patronların %30 zam dayatmalarına karşı Gaziantep’te direnen tekstil işçilerine polisin müdahale ettiği ve Gaziantep Valiliği’nin 15 günlük eylem yasağı getirdiği hatırlatıldı. İşçilerin bu yasağı tanımayarak mücadelelerini sürdürmesi üzerine, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in tutuklanması, sendikal mücadelenin önünü kesme girişimi olarak değerlendirildi.