AB tarihinde ilk kez, Konsey, Komisyon ve Parlamento, Türkiye'ye karşı ortak bir uyarı niteliğinde, ilişkileri askıya alma yönünde bir adım attı. Türkiye'deki seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması, gazetecilere ve muhalefet liderlerine yönelik baskılar ile hukuk devleti ilkelerinin ciddi şekilde aşındığı belirtiliyor. Bu gelişmeler, AB tarafından "AB değerleriyle bağdaşmaz" olarak tanımlanmış durumda.
Demokratik gerilemeye tepkiler
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) salı günü yapılan genel kurulunda, Türkiye'deki demokratik gerileme ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması gündeme alındı. Oturumda en dikkat çekici açıklama, Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos'tan geldi. Kos, "AB adayı bir ülkeden en yüksek demokratik standartları bekliyoruz. İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı öncesinde tutuklanması ciddi soru işaretleri yaratıyor" dedi ve Türkiye'deki protestolara müdahale edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Kos, Türkiye'nin NATO üyeliği ve jeopolitik önemine de dikkat çekerek, "İşbirliği kanallarını kesmek kimseye fayda sağlamaz" ifadesini kullandı.
Farklı siyasi gruplardan tepkiler
Avrupa Parlamentosu'ndaki farklı siyasi gruplar da Türkiye'ye yönelik eleştirilerini dile getirdi. Hristiyan Demokratlar (EPP), 14-15 Nisan'da yapılması planlanan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısını iptal ettiklerini açıkladı. AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, "Türkiye yoldan sapıyor" diyerek tepki gösterdi.
Liberaller (Renew), AB'nin Türkiye'deki gelişmelere sessiz kalmasını eleştirirken, Yeşiller, "Türkiye’ye net bir mesaj gönderilmeli," çağrısında bulundu.
